6 Aralık 2008 Cumartesi

9 Kasım 2008 Pazar

18 Ekim 2008 Cumartesi

İKİZLERİ İKİZ GİBİ GİYDİRMEYİN!


Fiziki görünümleriyle birbirlerine benzeseler bile iki farklı birey olan ikizlere aynı kıyafetlerin giydirilmemesi ve aynı saç modelinin uygulanmamasının daha doğru olacağı belirtiliyor. Aynı elbise ve saç şekilleriyle çok sevimli görünen ikizlerin farklı bireyler oldukları ilk görüşte akla gelmez. Uzmanlar, anne babaların, çocuklarının farklı bireyler olduklarını gözardı etmeden davranmasını istiyor.

Çocuk ve genç psikiyatrisi uzmanı Doç. Dr. Mücahit Öztürk şunları söyledi:

"Aileler, çoğunlukla ikizlere aynı kıyafeti giydirme, aynı saç modelini uygulama, aynı oyuncakları alma, aynı yatakta yatırma ve aynı sınıfta okutma gibi tutumlar sergiliyorlar. Böylece, dış görünüş olarak aynı olan ikiz çocuklar, daha sevimli ve ilgi çeken bir hal alıyor. Bu durum da anne, baba ve çevredekilerin hoşuna gidiyor. Ancak, çocuğun kimlik gelişimi sürecinde dışarıdan yönlendirilen bu benzeştirme çabaları, sağlıksız sonuçların ortaya çıkmasına neden olabiliyor."

Farklılığı yok etmeye yönelik bu tip tavırların, çocukların ruhsal özelliklerini hiçe saydığı için bireyselleşmelerinin önünde büyük engel teşkil ettiğini dile getiren Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her çocuğun kendi ruhsal özellikleri yörüngesinde bireyselleşmesine ve kişiliğinin gelişmesine fırsat tanınmalıdır. Bu fırsatı tanımanın en iyi yolu da, ikizlerin farklılıklarını kabul ederek yapay bir benzeştirme çabası içine girmemektir.

Bireysel özelliklerine göre yetiştirilmeyen ve dolayısıyla kişilik gelişiminde sorunlar oluşan ikizler, ergenlik dönemine geldiklerinde de önemli özgüven problemi ve sosyal çevreleri ile uyumda büyük sorunlar yaşayabilmektedirler.

Sürekli birlikte olmaları, beraber hareket etmeleri desteklenen ve her açıdan birlikte yaşamaya mahkum hale getirilen ikizler, ergenlik ile birlikte mecburen birbirlerinden ayrılma süreci yaşayacaklardır. Bu süreçte önceleri kardeşinin desteğiyle ayakta duran genç, toplum içinde kendini yalnız ve çaresiz hissedecektir."

AİLELERE UYARILAR:
Haberin devamı için Tıklayınız...
Kaynak: anneyiz.biz

28 Eylül 2008 Pazar

20 Eylül 2008 Cumartesi

DOĞUM GÜNÜMÜZDEN;)


HEDİYE PAKETLERİNDEN SÜPRİZ ÇIKTI!






6 Eylül 2008 Cumartesi

RAMAZAN AYINDA BESLENME



İftardan sonra bol bol su içmeye özen gösterin. Su ve bitki çayları gün boyunca alamadığınız sıvı gereksiniminizi karşılamanıza yardım edecektir.



Sindirim sisteminizin sağlığı için çiğ sebze, salata veya zeytinyağlı sebze yemekleri ile meyve gibi posa-lif- oranı yüksek besinlere öncelik verin. Özellikle bu dönemde karşılaşacağınız sorunların başında kabızlık gelebilir. Sofralarınızda kuru kayısı, kuru erik hoşafları (şekersiz pişirebilirisniz) bulundurabilirsiniz.

Hurma glisemik indeksi yüksek bir meyve olmasına rağmen potasyum, magnezyum ve posa gibi yararlı besin unsurları içerdiği için orucunuzu açarken bu meyveyi tercih edin.

Kafein içeren içecek (kolalı içecekler, kahve ve demli çaylar) alımınızı sınırlayın. Eğer gerçek bir kafein bağımlısı iseniz, oruç tutmaya başlamadan önce kafeinli içecek tüketiminizi kademeli olarak azaltmaya başlayın. Birden bire kafein alımınızı kesmeniz baş ağrısı, sinirilik ve ruh hali değişikliklerine neden olabilir. Aşırı miktarda tüketilen çay, kahve gibi kafeinli içecekler idrar söktürücü özelliklerinden dolayı vücuttan sıvı kaybına neden olabilir, dikkat!

Kaynak:OSMAN MÜFTÜOĞLU

22 Ağustos 2008 Cuma

1 YAŞINDAYIZ;)

İLK DOĞUM GÜNÜMÜZDE ASENA TEYZEMİZ GELDİ...

4 Temmuz 2008 Cuma

11 Mayıs 2008 Pazar

ANNELER GÜNÜ



ANNESİNİN KARNINDAKİ BEBEK DOĞUMDAN ÖNCE TANRIYLA KONUŞUR:
BEBEK: Tanrım dünyaya gideceğim ama,orada ne yapacağımı bilmiyorum.
TANRI: Senin için bir melek yarattım. O seninle ilgilenecek.
BEBEK: Tanrım, onların dilini bilmiyorum. Nasıl anlaşacağım?
TANRI: Senin için yarattığım melek,sana onların dilini öğretecek.
BEBEK: Tanrım, dünyada çok kötülük varmış. Nasıl başa çıkacağım?
TANRI: Meleğin seni caı pahasına koruyacak. Sakın korkma.
Derken melekler gelir, dünyaya gitme zamanının geldiğini söylerler.
Bebek Tanrının huzurundan ayrılırken tekrar sorar:
BEBEK: Tanrım benim için yarattığın meleğin adı ne?
TANRI: Adının hiç önemi yok. O na "ANNE" de yeter.